Tweet |
Eğitim Bir Sen’e bağlı olarak Tokat ve ilçelerinde faaliyet gösteren sendika yönetici ve temsilcileri Sulusaray’da düzenlenen teşkilat toplantısında bir araya geldi. Eğitim Bir Sen Tokat 1 No’lu Şube Başkanı Şaban Ceylan, Eğitim Bir Sen Tokat 2 No’lu Şube Başkanı Mehmet Demirtaş’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen teşkilat toplantısına Memur Sen genel Başkanı Ali Yalçın ile Memur Sen Tokat Başkanı Suat Mantar da katıldı.
BAŞKAN CEYLAN: “SENDİKAL HAREKETİN ALTERNATİFİ YOK”
Programın açılış konuşması Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı Şaban Ceylan tarafından yapıldı. Başkan Ceylan sendikal hareketlerinin asla alternatifinin olmadığını vurguladığı konuşmasında, sendikalarının çalışmalarının bazı grup ve güruhlarca değersizleştirilmeye çalışıldığını söyledi. Ceylan, “Biz sendikal hareketlerin alternatifini asla olmadığın düşünüyoruz. Çok kıymetli Genel Başkanımın Türkiye'yi, dünyayı, dünya sendikacılıklarını okuryazar noktadaki yapısıyla ülkeye çok önemli katkıları oldu. Tüm bunların bölgesinde size şu kadarını söyleyelim. Sendikal hareketin alternatifi asla yoktur. Bunu bu dünyadaki bütün insanları çalışma hayatında bulunan bütün insanlara sorsalar yüzde 90’ı bunun alternatifinin olmadığını zaten söyler. Dünyanın yeni gittiği bu yönde, sendikacılığın her geçen gün pozitif anlamının büyüdüğünü hep beraber göreceğiz. Bunun değerini her geçen gün arttıracak yaklaşımların içerisindeyiz. Bütün sendikacılık duruşumuz, bunu kıymetlendirmekten yana. Ama diğerlerinin değersizleştirmeye çalıştırdığı her şeyi ama her şeyi iyi analiz etmemiz gerekiyor. Lütfen biz biraz daha farklı olalım. Değersizleştirmeye çalıştıkları şeyler de aslında neyi batırmaya çalıştıklarını, neyi engellemeye çalıştıklarını doğru görelim” diye konuştu.
BAŞKAN DEMİRTAŞ: “REKTÖR YETKİLERİNİN KISILMASI LAZIM”
Teşkilat toplantısının ikinci konuşmacısı ise Eğitim Bir Sen 2 No’lu Şube Başkanı Mehmet Demirtaş oldu. Başkan Demirtaş, geçmişten günümüze sendikanın elde ettiği kazanımlardan ve Memur Sen üyelerinin ülke ve dünyada yaşanan olaylara karşı takındığı tavrına da değindi. Kendisi de bir akademisyen olan Başkan Demirtaş’ın konuşmasındaki en dikkat çeken nokta ise üniversitelerde rektörlerin yetkilerinin kısılmasına yönelik önerisi oldu. “Üniversiteler rektörün iki dudağı arasında yönetiliyor” diyen Başkan Demirtaş: “Üniversiteler rektörün iki dudağı arasında yönetiliyor arkadaşlar. Hocalarımız da var burada. Profesör hocalarımız. Yani bu rektörlerinin yetkisinin kısılması lazım. 13B'de istediği adamı istediği yere gönderebiliyor, istediği kişiler devam ediyor. Bana göre daire başkanı ve üstü idare personelleri de rektörle gelip, rektörle gitmelidir. Rektörlerin bu derece keyfi bir şekilde yetkilerinin olması açıkçası üniversiteyi eğer iyi niyetli değilse ortak akılla yönetmiyorsa kötüye kullanıyor Sayın Genel Başkanım. Üniversite sendikacılığı biraz zor oluyor. Milli eğitimdeyken biz gidiyorduk öğretmenler odasına, konuşuyorduk, gidiyorduk müdüre bitiyordu Şaban Başkanım. Üniversitede herkesin odası var, herkesin öğretmen odası var” dedi.
MEMUR SEN İL BAŞKANI MANTAR: “YETKİLİ SENDİKA FARKI İSTİYORUZ”
Sağlık Sen Tokat İl Başkanlığı ile birlikte Memur Sen Tokat İl Başkanlığı görevini yürütün Suat Mantar’ın gündeminde ise alınan kazanımlardan sendika üyelerinin yetkili sendika farklarının maaşlarına yansıtılması vardı. Diğer sendikalara da kızgın olduğu gözlenen Başkan Mantar konuşmasında: “Bu toplu sözleşme sürecinde ben teşekkür ediyorum. 3 ayda bir sendika üyelerine 400 TL'nin verilmiş olması çok anlamlı ve önemli. İçeriğine çok fazla girmeyeceğim. Ama şu anda gerçekten bütün teşkilat mensubu arkadaşlar zorlanıyor. Adam yetkili sendika değil, bunlar toplu sözleşme masasında memuru sattılar diye konuşacaklar. Buna rağmen bizim imzamızda almış olduğumuz bütün haklardan da aynı şekilde faydalanacaklar. Bu durumu teşkilat mensuplarımızın alın terine karşı bir haksızlık olarak görüyorum. Sahada gerçekten bu anlamda zorlanıyoruz. Yani bütün kazanımlarımızı alıyorlar ama alınmayan tüm kazanımlar için ise altlarında imzaları var diye konuşuyorlar. Biz bundan çok rahatsızız, yetkili sendika farkının da bu anlamda üyelerimize kazandırılması gerekiyor” dedi.
MEMUR SEN GENEL BAŞKANI ALİ YALÇIN: “KAZANIMLARIN ALTINDA, TER VE KAVGA VAR”
Teşkilat buluşmasında kürsüye son çıkan isim ise Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın oldu. Memleketi Tokat’ta sendika üyeleri ile birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Yalçın’ın gündeminde de sendika olarak elde ettikleri kazanımlar vardı. 30 yıllık geçmişi; “Bir örgütlenme mücadelesi ve bir alan açma mücadelesi” olarak tanımlayan Başkan Yalçın: “Şimdi kazanım mücadelesine dönüştü süreç. Ve bizim başlamamızla birlikte 6 toplu sözleşme ilan ettik. Bu 6 sözleşmede 350 kazanımın altına imza attık. 350 kazanım. Hiçbirisi böyle kendiliğinden falan gelmedi. Hiçbiri gökten zembille falan inmedi. Altında mücadele var, altında ter var, altında yer var. Hiç öyle durup Türkiye kimse kimseye bir şey vermiyor. Yok öyle bir şey. Memur sendikacılığı açısından 30 yıla gideceğimiz şu süreçte Memur Sen'in toplu sözleşme hakkını almasıyla beraber başlayan, adım adım bir, iki, üç derken 258, bu toplu sözleşmede 350 kazanıma ulaştık. Her şeyin altında ter var, hepsinin altında mücadele var, hepsinin altında kavga var. Hiçbiri kendiliğinden olmadı. Hiçbiri. Hepsini tek tek anlatabilirim. Saatler sürer” dedi.
“SENDİKA ÜYELERİ OLARAK TARAFSINIZ!”
Başkan Ali Yalçın, yaptığı konuşmada sendika üyelerinin de en az teşkilatta görevli olanlar kadar sorumlu olduklarını dile getirdi. Memur Sen üyelerine “sizler bir tarafsınız” diyen Başkan Yalçın ziyaret ettiği kurumlarda yaşadığı birkaç örneği de teşkilat mensupları ile paylaştı. Başkan Yalçın: “Bir kuruma giriyorum. Okul müdürü arkadaş beni karşılıyor. Veya hastanede müdür yardımcısı arkadaş beni karşılıyor. Kapıda başkanım ben de sizin sendikanıza üyeyim diyor. Ben bir kendisine bundan çok memnuniyet duyduğumu ifade ediyorum ve çalışan odasına gitmeye çalışırken kendisine soruyorum. Kaç tane üyemiz var diyorum. Bana diyor ki; onu ben bilemem. Niye? Ben idareciyim benim tarafız olmam lazım. O sendikacı arkadaşların bileceği bir şey, arkadaşların vereceği bir şey benim tarafsız olmam lazım. Ne tarafsızı kardeşim? Alman düşünür der ki; adil olmayı vaat edebilirim ama tarafsızlığı asla değil. Ne tarafsızı, sen tarafsın, taraf. Sen bu ülkede 10 yılda bir darbe yapılmasın tarafısın. Sen 12 yaşına kadar çocuklara camiye barikat konulmasın tarafısın. Sen bu ülkede katsayı ile imam hatipin köküne kibrit suyu döküp, meslek lisesini bitirip, bu ülkenin düzenini bozmaya çalışanların oyunlarını bozan tarafsın. Sen 17-25’te, Gezi’de, 6-8 Ekim’de, 15 Temmuz'da pozisyon alan ve biz olmazsak bu ülke daha belini doğrultamaz, şimdi pozisyon almalıyız diyen tarafsın” diye konuştu.